4 Aralık 2013 Çarşamba

Ağaç




 Yağmur yagmis sokaklarima bir gece 
Usumusuz,islanmisiz,yorulmusuz
Arsiz ruzgar ne var ne yoksa goturmus
Cirilciplak saclarimizi savurmus
Etrafimizi sarmis sari askerler
Yok yere mecalsizce teslim olmusuz
Hantal bedenlerimiz gitmez bir adim
Kacamayiz bu sondan ne dun ne yarin
B.T(Luna)

20 Ağustos 2013 Salı

Çiçekler

kağıttan bir ucak yapsak hıc bılmedıgımız bır yere gıtsek ıhtısamıyla korkutmasın bızı mutevazi bir sehırde kalsak .rengarenk çiçekleri olsa solgun sarı laleler,yorgun papatyalar,ve yıldız çiçeği.Dokunsa sesizce uzakta çalan nameler ahenginde kaybolsak

1 Temmuz 2013 Pazartesi

Sİz hep ...?

     Siz hep böyle güzel miydiniz? Hiç Moda da yürüdünüz mü mesela? Sanki topuk sesleriniz Moda  yokuşlarında dolaşmış  ,saçlarınızı dağıtmış gibi rüzgar.Doğru söyleyin Kalamış'tan gelmiş kadar yorgun düştünüz.Bir yabancı tenhalığında yüzünüz.Siz hep böyle sessiz miydiniz? Kim çaldı kelimelerinizi?
     Ayrılık edasında gözleriniz,buğulu her an ağlayacak kadar kederli bakışlarınız.Kim almış ki en gözde yıllarınızı?Yas kaç gün sürer sizin orada? Gelmeyecek olana ağıtlar yakar mısınız?
    Siz hep böyle güzel miydiniz?.Bir duru suskunluğun ardında esen fırtınalar bunca kaybın sermayesi mi yoksa?
    Hayır, siz bir şey anlatacak değilsiniz .Gözleriniz karanlığınızın renginde , ıssızlığınız kadar yabancı.Yalnız dudaklarınız bir kaç duanın zikrinde, huşu içinde.Kaygılarınız,korkularınız bir bir peşinizde.
  Sahi!  Siz hep böyle güzel miydiniz?

9 Nisan 2013 Salı

Başlangıcı olmayan yazı

Boşluk bomboş. bembeyaz bomboş, ne yerleştirirsen yerleştir hadi! , Hiç dolmayacak kadar geniş,hiç sığmayacak kadar dar .Buyur burdan yak !dedirtecek kadar unutulmuş.Unutulmayacak kadar önemli.Arayışlar içinde kendini bulmak .Geç kalmamış olmayı ummak!

12 Mart 2013 Salı

Vaveyla

   Haykırışı tüm ruhları sarstı.Çirkindi,soğuk esen bir rüzgar kadar çirkin.Ağaçların dallarını kıran fırtına kadar hoyrat.Ve her ne varsa birbirine katmadan gitmedi.Uğultunun böylesini  işitmemişti kulaklar.
    "Canın yanması" ne demek hiç tatmamıştı  ömründe.Bundandı böylesi haykırışı.Umursamaz bakışlar onu deli ediyordu.Sanki bilmeliydik onun acısını ,yaralarının nasılda kanadığını.Aklından geçenleri,ruhunun incindiğini bilmeli ve onunla birlikte ağlamalıydık.Ne çocuksu bir enaniyetti bu!  Dindirmeliydik ıstırabını.
    Acı siren sesiydi haykırışı ,vahşi bir hayvanın son nefesi gibi .Uluyordu son kez .Yalnızlık ne kadar acı.